Abhazya (Abhazca: Аҧсны Apsnı; Gürcüce: აფხაზეთი), Gürcistan'ın kuzeybatısında, Karadeniz'in doğusunda tarihsel bölgedir. Abhazya adı, tarihsel bölge dışında, de facto Abhazya Cumhuriyeti ile Gürcistan'a bağlı Abhazya Özerk Cumhuriyeti'ni de ifade etmektedir.
Abhazya Cumhuriyeti, Gürcistan'a bağlı özerk cumhuriyetini 1992'de ele geçiren isyancıların 1994 yılında Gürcistan'dan bağımsızlığını ilan etmesiyle ortaya çıkmıştır. De facto bağımsız olan Abhazya Cumhuriyeti, Rusya, Nikaragua, Venezuela, Nauru, Suriye gibi birkaç devlet tarafından tanınsa da Birleşmiş Milletler tarafından tanınmamaktadır. Abhazya Cumhuriyeti ayrıca Güney Osetya, Transdinyester ve Dağlık Karabağ gibi de facto bağımsız devletler tarafından da tanınmıştır.
*
*
*
Britannica Ansiklopedisi 2007 yılında nüfusun 180.000 olacağını, Uluslararası Kriz Grubu ise 2006 yılında Abhazya'nın toplam nüfusunun 157.000 ve 190.000 arasında olmasını tahmin etmekteydi.
*
Tarih
Bizans Devrinde Abhazya’nın başkenti olan Anacopia’daki antik kalenin harabeleri.
Erken dönem
Batı Kafkasya’da en eski yerleşmeye ilişkin arkeolojik buluntular yaklaşık MÖ 4000-3000 yıllarına tarihlenir. Bugünkü Abhaz (Apsua) tarihçiler bu kalıntıların en eski “proto-Abhaz” kabilelerine ait olduğunu savunmakta ve Karadeniz kıyısındaki bugünkü Abhaz cumhuriyetinin köklerinin çok eski olduğunu ileri sürmektedirler.
Bugünkü Abhazya toprakları MÖ 1. binyılda (MÖ 9.-6. yüzyıllar) eski Kolhis (Kolha) krallığının bir parçasıydı. Bu toprakların MÖ 63 yılında Lazika’nın bir parçası oldu. Antik Yunan tacirler Karadeniz kıyısında limanlar kurdular ve Dioscurias adıyla kurulan Sohum da bu limanlardan biriydi. Roma İmparatorluğu MS 1. yüzyılda Lazika topraklarını ele geçirdi ve Lazika'nın bağımsızlığını yeniden kazandığı 4. yüzyıla değin bölgeyi yönetimi altında tuttu. Ama ardından Lazika Bizans İmparatorluğu’nun denetimi altına girdi. Bizans imparatoru I. Justinianus döneminde, 6. yüzyılda Abhazya nüfusu Hristiyanlığı kabul etti. Abhazya, 7. yüzyılda Bizans’a bağlı bir prenslik haline geldi.
735'de Gürcü krallıklarına karşı Arap generali Mervan tarafından büyük bir sefer başlatıldı. Araplar 736 yılında Abhazya'ya çekilmiş Gürcü prenslerinin -Miriani ve Arçil kardeşler- peşindeydiler. Dizanteri ve seller gibi afetler ile birlikte Arkhon I. Leon ve İberyalı ve Lazikalı müttefiklerinin inatçı direnişi işgalcileri geri çekilmeye zorladı. I. Leon daha sonra Mirian'ın kız kardeşi ile evlendi ve bir varis, II. Leon 770'li yıllarda Lazika'yı elde etmek için bu hanedan birliğini kullandı. Muhtemelen bu yeni devlet Lazika'nın (Gürcü kaynaklarında Egrisi) ardılı kabul edilerek bazı çağdaş Gürcü (Gürcü Kralları'nın Hayatı, Leonti Mroveli) ve Ermeni (Ermenistan Tarihi, Hovannes Drashanakerttsi) kroniklerinde Egrisi (Lazika) olarak ifade edilmeye devam etti.
Arap Halifeliğine karşı başarılı savunma ve doğuda yeni toprak kazanımları, Abasgia prenslerine Bizans İmparatorluğu'ndan daha fazla özerklik talep etmeleri için yeterli güç verdi. 778 dolaylarında Prens II. Leon, Hazarların da yardımıyla Bizans İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını ilan etti ve ikametgâhını Kutaisi'ye taşıdı. Bu dönemde Gürcüce, okuryazarlık ve kültür dili olarak Yunanca'nın yerini almıştır.
Batı Gürcistan Abhazya krallığı 850 ile 950 yılları arasında gelişti ve bu, Abhazya ve doğu Gürcü devletlerinin 10. yüzyılın sonunda ve 11. yüzyılın başında Kral III. Bagrat tarafından yönetilen tek bir Gürcü monarşisi, Gürcistan Krallığı çatısı altında birleşmesi ile sona erdi.
12. yüzyılda Kral Kurucu Davit, Otağo'yu Abhazya'nın bir eristavisi (prens) olarak atadı ve daha sonra Şervaşidze Hanedanı'nın (Çaçba olarak da bilinir) kurucusu oldu.
1240'larda Moğollar Gürcistan'ı sekiz askeri-idari tümene böldüler, çağdaş Abhazya toprakları Tsotne Dadiani tarafından yönetilen tümenin bir parçasını oluşturuyordu.
16. yüzyılda, Gürcistan Krallığı'nın küçük krallıklara ve prensliklere bölünmesinden sonra, Şervaşidze Hanedanı tarafından yönetilen Abhazya Prensliği (resmiyette İmereti Krallığı'nın vasalı) ortaya çıktı. Osmanlı donanmasının Sohum kalesini işgal ettiği 1570'lerden beri Abhazya, Osmanlı İmparatorluğu ve İslam etkisi altına girdi. Osmanlı yönetimi altında, Abhaz seçkinlerinin çoğunluğu İslam'ı seçti. Prenslik bir dereceye kadar özerkliğini korudu.
*
*
Nüfus
Bu bölüm nüfus yoğunluğu, etnik köken, eğitim düzeyi, sağlık, sosyoekonomik statü, dini aidiyetleri ve nüfusun diğer yönleri dahil olmak üzere, Abhazya nüfusunun demografik özellikleri ile ilgilidir.
1886 yılında Abhazya'da yapılan etnik aileler listesinde (1893 yılında Tiflis'te yayınlandı), buna göre Sohum ilçesinin 68,733 kişilik nüfusunun 30,640'ını Samurzakano bölgesi oluşturuyordu ve etnik nüfus şöyle idi: 28,323 Abhaz, 3,558 Megrel, 2,149 Yunan, 1,090 Ermeniler, 1,090 Rus, 637 Estonyalı ve 608 Gürcü (İmeretli ve Gurialı dahil) olarak kayıtlara geçmiştir. Samurzakano bugünkü Abhazya'nın Gali ilçesidir. Samurzakano'nun etnik nüfusu tartışmalıdır. Ama 1886 rakamlarının karşılaştırılmasında açıkça Abhazların çoğunluğu oluşturduğunu göstermektedir. Batum ilçesinde (Kutaisi eyaletinin bir parçası oldu) 1.469 Abhaz bulunmaktaydı. Günümüzde Samurzakano Megrellerden asimile olmuştur.
1897 nüfus sayımına göre Abhazya'da anadili olarak Abhazcayı konuşan 58.697 kişi, Megrelceyi konuşan 23.810 kişi ve Gürcüceyi konuşan 1.971 kişi bulunmaktaydı.
Sohum ilçenin nüfusu o dönem 100,000'e kadar çıkmıştı. Yunanlar, Ruslar ve Ermeniler şehrin %3,5 ila %22'sini ve ilçenin nüfusunun % 1.52'ini oluşturmaktaydı. On dokuzuncu yüzyılın sonunda, Abhazların, Abhazya nüfusunun % 53'ünü oluşturduğu görülmektedir.
Rusya Geçici Hükümeti tarafından düzenlenen 1917 tarım sayımına göre, Abhazya kırsal nüfusunun sırasıyla %41,7'sini (54,760) ve %30,4'ünü (39,915) Gürcüler ve Abhazlar oluşturuyordu. O zaman Gagra ve civarı Abhazya'nın parçası değildi.
Sovyetler Birliği döneminde, Rus, Ermeni, Yunan ve Gürcü nüfusu abhaz nüfusuna göre daha hızlı büyümeye başladı özellikle Joseph Stalin bir Gürcü olmasıyla Abhazya doğumlu Gürcü olan Lavrenty Beriya nedeniyle Abhaz nüfusu göç etmeye başladı.
Abhaz hükûmeti Abhaz diasporasının (özellikle Türkiye) anavatanlarına geri dönmesi için çalışmaktadır. Ağustos 2013 yılında, Geri Dönüş Devlet Komitesi 1993 yılından bu yana 7365 kişinin Abhazya'ya döndüğünü ve dönenlerin 4268 bininin Türkiye'den, 494 kişinin Suriye'den, 107 kişinin Mısır ve Lübnan'dan ve 2496 bininin ise Rusya ve diğer ülkelerden göç ettiğini tespit edilmiştir.
Abhazya demografisi Gürcistan ile 1992-1993 yıllarında yapılan savaşlarla büyük ölçüde etkilendi. 1989 yılında nüfus 525.061 idi. Geçmişte ve günümüzde Abhazya etnik kompozisyonu Gürcü-Abhaz çatışması merkezi bir rol oynar.
Abhazya nüfusunun kesin mevcut boyutu büyüklüğü belirsizdir.
Abhazya Özerk Cumhuriyeti ise, Sovyetler Birliği içinde Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak kurulmuştur. Bugün de Birleşmiş Milletler ve birkaç devlet dışında, Türkiye Cumhuriyeti dahil bütün devletler tarafından Gürcistan'ın bir parçası olarak kabul edilmektedir. Abhazya Cumhuriyeti'nin yönetim merkezi Sohum'dur. Abhazya Özerk Cumhuriyeti hükümeti ise, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'tedir. Abhazya'nın adı eski Abazgia bölgesinden, bir kabule göre de bu bölgenin halklarından biri olan Abhazlardan gelir. Abhazya, 8.600 km²’lik bir alanı kapsar. Bölgede 215 000 220.000'i aşkın kişi yaşamaktadır. (2003 sayımı)
2003 yılında yürütülen nüfus sayımına göre 215.972 kişi olarak kaydedildi fakat bu Gürcü yetkililer tarafından doğru olmadığı söylenmekteydi. Gürcistan İstatistik Bölümü Abhazya'nın nüfusunun 2003 yılından 2005 yılına kadar 179.000 ve 178.000 bin olduğu tahmin ediliyordu.
Britannica Ansiklopedisi 2007 yılında nüfusun 180.000 olacağını, Uluslararası Kriz Grubu ise 2006 yılında Abhazya'nın toplam nüfusunun 157.000 ve 190.000 arasında olmasını tahmin etmekteydi.
Abhazya nüfusu 1992-1993 savaşlarında yarıya indi (1989 yılında 525.061 idi).
2011 yılında yapılan son nüfus sayımına göre Abhazya'nın 240.705'lik nüfusu vardı.
Abhazya etnik nüfusu'da 1992-1993 Savaşı'ndan sonra büyük ölçüde değişmeye başladı. Şu anda Abhazya nüfusu ağırlıklı olarak Abhazlar oluşturmakta ve nüfusun geri kalanını azınlık halinde olan Gürcüler (çoğunlukla Megreller), Hemşinliler (Ermeniler) ve Ruslar oluşturur. Savaş öncesinde Gürcüler etnik nüfusun %45.7'sini oluşturuyordu, ancak 1993 yılından itibaren birçok Gürcü, Rus ve Ermeni etnik temizliğe uğramış ve göç etmek zorunda kalmıştır.
*
Aşağıdaki tabloda, Abhazya'da yapılan nüfus sayımları özetlenmiştir.
*
*
Çarlık Rusyası ve Sovyet dönemi
*
Çarlık Rusyası Kafkasya’ya yayılmaya başlamasıyla birlikte bölgenin bazı küçük halklarıyla çatışmalar içine girdi. Küçük ölçekli ama uzun zamana yayılan savaşların sonunda Rusya, 1801-1864 arasında bütün Gürcistan’ı ele geçirdi. Abhazya 1810 yılında bir feodal prenslik olarak Rusya'nın korumasına alındı. 1812 Bükreş Antlaşması gereğince, Osmanlı Devleti Abhazya üzerindeki bu Rus egemenliğini tanıdı. Aynı antlaşmaya göre, Abhazya'nın kuzeyinde sınır olan Bzıb Irmağı ile daha kuzeydeki Kuban Irmağına değin uzanan Karadeniz'deki Çerkesya kıyılarının denetimi Osmanlı Devleti'ne bırakıldı, Bzıb Irmağından güneydeki Poti'ye kadar uzanan Karadeniz kıyılarının denetimi de Rusya'ya verildi. 1813'te İran'ı da yenen Rusya, Karadeniz'den Hazar Denizi'ne uzanan geniş bir alanda Güney Kafkasya'ya yerleşmiş oldu.
Rusya, 1861 yılı idari ve sosyal reform programı çerçevesinde 1864’te Abhaz Prensliği'ni lağvetti, feodal ayrıcalıklara ve köleliğe son verdi ve bölgeyi Sohum okrugu adı altında ilhak etti. Sohum okrugu, daha sonra Kutaisi iline bağlandı.
*
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, 1877'de Abhazya'ya şaşırtma amaçlı bir Osmanlı çıkartması yapıldı, sayıları dört bin olarak bilinen bir Abhaz nüfus, ayaklanarak Osmanlıları destekledi. Dört ay gibi kısa bir süre içinde Abhazya'yı boşaltan Osmanlılar, beraberlerinde Müslüman Abhaz nüfusun çoğunluğunu da götürerek deniz yoluyla Türkiye'ye çekildiler. Bunun bir sonucu olarak Müslüman Abhazlar azınlık durumuna düştüler. Abhazlardan boşalan yerlere de Rus, Gürcü, Ermeni ve Rum kolonlar yerleştirildi. Türkiye'ye götürülen Abhazlar ise, çoğunlukla Batı Karadeniz illeri (Düzce, Sakarya vb.) ile Orta Karadeniz illerine (Sinop, Samsun vb.) yerleştirildiler.
Çağdaş Abhaz tarihçiler Abhazya'ya Gürcü, Rus, vb'nin dışarıdan getirilerek yerleştirildiğini yazıyorlar. Gürcü tarihçiler de Gürcüler, Megreller ve Svanlar gibi Güney Kafkas kökenli halkların eski çağlardan beri Abhazya’nın yerlisi olduklarını yazıyorlar. Gürcüler, Çerkesler ve Abazalar gibi bir Kuzey Kafkas halkı olan Abhazların bölgeye kuzeyden göç ederek geldiklerini öne sürüyorlar. Karşılıklı iddialar sürüyor. 20. yüzyılın başında Abhazların bölgede bir azınlık olması da bir başka olgudur. 1911 tarihli Encyclopædia Britannica‘daki maddede Sohum-kale (Sohum) nüfusunun 43.000 olduğu, bu nüfusun üçte ikisinin Kartvelilerden, üçte birinin Abhazlardan oluştuğu yazmaktadır. Olabilir, çünkü 1877'de Merkezi Sohum yöresi, Türkiye'ye göç nedeniyle Abhaz nüfusundan tamamen boşalmış durumdaydı.
1917 Ekim Devrimi’nden sonra Abhazya, 1921'de Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı altında bağımsız bir Sovyet cumhuriyeti oldu. Daha sonra, Abhazya 1922'de egemenlik hakkı saklı kalmak üzere ve eşitlik temeli üzerinden Gürcistan ile bir birlik kurdu ve Transkafkasya Demokratik Federatif Cumhuriyeti içinde yer aldı. Stalin rejimi, 1931’de Abhazya'nın egemenliğine son verdi, statü indirimiyle Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni Abhazya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı altında Gürcistan'a bağladı.
1936'da Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti de Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan biçiminde üçe bölünerek dağıldı. Abhazya ise, doğrudan Moskova'ya bağlı bir birlik cumhuriyeti olan Gürcistan'ın sınırları içinde kaldı. Bu dönemde Abhazya'ya yönelik Gürcü, Ermeni ve Rus yerleşimleri devletçe desteklendi. Gürcü sayısı 1989’da 250.000'e yaklaştı, Rus sayısı da 75.000’i buldu.
Stalin’in ölümünden sonra Abhazya'da Abhazlara daha geniş yetkiler ve yönetimde daha çok temsil hakkı tanındı. Sovyet yönetimi, küçük cumhuriyetlerin ve ulusal toplulukların edebiyat ve kültür yönlü çalışmalarını bir ölçüde destekliyordu. Abhazlar kendi özerk cumhuriyetlerinde sayıca azınlık (% 17-18) olmalarına karşın önemli ölçüde siyasal gücü ve bürokrasiyi kontrol ediyorlardı. Abhazlara tanınmış olan kota ve haklar, Abhazları Gürcülere karşı bir denge unsuru olarak elde tutmayı amaçlayan bir stratejik politikaya dayanıyordu. Abhazlara tanınmış olan hakların bir benzeri, Gürcü tarafın görüşüne göre, Sovyetler Birliği’nin hiçbir başka özerk cumhuriyeti halkına tanınmamıştı. Bu durum, yani Rusların Abhazlar yoluyla Abhazya'yı elde tutma niyeti, Gürcüler ile Rus ve Abhazların karşı karşıya gelmelerinin asıl nedenidir. Zviad Gamzahurdiya yönetimince, öteden beri yazışma dili Rusça olan Abhazya ve Güney Osetyaya, yeni bir yazışma dili olarak Gürcüce'nin dayatılması, Gürcü olmayan çoğunluğun (Rus, Ermeni, Rum, vb.) tepkisine ve bardağın taşmasına yol açtı. Abhazya ve Güney Osetya, kendi parlamentolarında aldıkları kararlarla bağımızlıklarını ilan ettiler.
*
Abhazya savaşı
*
Sovyetler Birliği’nin çözülmeye başladığı 1980’lerin sonlarında, Gürcistan’ın bağımsızlığa doğru yol aldığı süreçte, Abhazlar ile Gürcüler arasındaki gerilim iyice yükseldi. Pek çok Abhaz muhalif, Gürcistan’ın bağımsızlığını kazanması halinde Abhazya’nın da bağımsızlığını ilan etmesi hakkı bulunduğunu, bağımsız Gürcistan’da “Gürcüleştirme” politikalarının gündeme geleceğini ileri sürdü. Özerk cumhuriyetin nüfusunun %48’ini oluşturan Gürcülerin özerk cumhuriyette üniversiteleri yoktu ve üniversite talebinde bulunmalarıyla başlayan gösterilerde, 16 Temmuz 1989’da 16 Gürcü öldürüldü ve 137 kişi de yaralandı. Ardından Sovyet ordusu kontrolü sağlamak için Sohum’a girdi. Bu olayın paramiliter grubun bir provokasyonu olduğu da iddia edildi.
Gürcistan, Zviad Gamzahurdiya liderliğinde 6 Nisan 1991’de bağımsızlığını ilan etti ve Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’nin 1921 tarihli anayasasına döndüğünü duyurdu. Pek çok Abhaz bunun Abhazya’nın özerkliğinin kaldırılması anlamına geldiğini ileri sürdü. Oysa 1921 tarihli anayasada Abhazya özerk bir cumhuriyet olarak tanınıyordu. 23 Temmuz 1992’de, Abhazya parlamentosu çoğunluğun oylarıyla bağımsızlığını ilan etti. Ardından düzensiz Gürcü birlikleri faşist bir politika ile, Karkaraşvili komutanlığında Abhazya’ya girdi ve Gürcü yönetimi bölgenin büyük bölümünü kontrol altına aldı, parlamentoyu da kapattı.
Abhazya'nın tek müttefiği olan "Kafkas Halkları Konfederasyonu" şemsiyesi altında bir araya gelen Çerkesler, Çeçenler, Rus Kazaklar ve Osetler, Abhaz güçleri Gürcülere karşı savaş başlattılar. Abhaz subayların yönetimindeki askeri birlikler, Eylül'de Gürcüleri yenilgiye uğrattı. Sonunda Gürcistan topraklarında bir Abhaz-Gürcü cephesi oluştu. 3.000 kişinin öldüğü savaş sonrasında Abhaz birlikleri Temmuz 1993’te, Sohum’u elinde tutan Gürcülere karşı saldırıya geçti. Gürcüler ağır kayıplar verdiler ve Sohum 27 Eylül’de Abhaz yönetiminin eline geçti. Bu savaşta binlerce insan öldü ve 10.000 kişi de kayboldu. Abhazya'dan 250.000’den fazla Gürcü göç etti.
*
Yakın dönem
*
2004 yılından sonra Gürcü hükûmeti kontrolündeki Kodori Vadisi'nin yukarı kesimlerinde Abhaz milislerin faaliyetlerinde artış yaşanmıştır. 2008 yılındaki Gürcü-Oset Savaşında Rus destekli Abhaz güçlerinin başlattığı operasyonla Yukarı Kodor Vadisi'nde kontrol Abhaz milislerin eline geçmiştir.
Gürcistan, Rusya ile olan tüm ilişkileri kesmiştir. Abhazya ve Güney Osetya bağımsızlığını ilan etmiştir. Ne var ki, Rusya ve dışındaki üç devlet dışında bağımsızlıklarını kimse tanımamıştır. Günümüzde Abhazya ve Güney Osetya, Rusya denetimindeki de-facto bir bölgeye dönüşmüştür.
2014 yılında yüzlerce kişinin protestosu sonucunda Abhazya Cumhurbaşkanı Aleksandr Ankvab istifa etmek zorunda kalmıştır. 27 Mayıs'ta ofisi basılmış ve Ankvab, Sohum'dan memleketi Gudauta'ya kaçmıştır. 1 Haziran'da görevinden istifa etmiştir. Gösterileri darbe girişimi olarak nitelemiştir.
Gösterilerin sebebi olarak Abhazya'daki Gürcülere yönelik verilen hakların Abhazları rahatsız etmesi olarak gösterilmiştir. Ukrayna'da tansiyonun yükseldiği dönemde yaşanan bu olayın arkasında Rusya'nın olduğu iddia edilmiştir.
*
Siyasal statü
Ana maddeler: Abhazya Özerk Cumhuriyeti ve Abhazya Cumhuriyeti
*
Abhazya ve Güney Osetya'yı tanıyan devletler
*
1990'ların başındaki savaşın ardından Sohum’a egemen olan ve ayrılma yanlısı güçler 1994 yılında bağımsızlığını ilan etmiş, ama Abhazya Cumhuriyeti adını taşıyan bu yönetim bazı ülkeler tarafından tanınmıştır. Rusya , Nikaragua , Venezuela, Nauru, Vanuatu, Suriye ile birlikte de facto bağımsız ülkeler Güney Osetya ve Transdinyester ülkenin bağımsızlığını tanıyan ülkeler olmuştur. İlerleyen süreçte Vanuatu ve Tuvalu gerçekleştirdikleri bu tanıma işlemlerini geri çekmişlerdir.
Gürcistan’ın merkezi yönetiminin desteğindeki özerk yönetim ise, bölgenin eski statüsünün korunmasından yanadır.
Abhazya Cumhuriyeti Hükümeti’nin yönetim merkezi Sohum’dur.
Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği Konseyi gibi uluslararası örgütler Abhazya’yı Gürcistan’ın bir parçası olarak tanımakta ve anlaşmazlığın her iki tarafın barışçı yollarla çözümlemesini istemektedir. Bununla birlikte, bugünkü nüfusunun büyük bölümü Abhazya’yı egemen bir devlet olarak kabul etmektedir.
*
Ekonomi
*
Ülke ılıman iklimi nedeniyle deniz turizmi için elverişlidir.
Başlıca gelir kaynağı turizmdir. Abhazya tam anlamıyla bir turizm cennetidir.Doğal güzelliği sayesinde ülkeye yurt dışından çok fazla sayıda turist çekmektedir. Kimi insanlar Abhazya için; İnsanın ölmeden önce kesinlikle görmesi gereken yerlerden biri olduğunu söyler. Tkuarçal bölgesinde dünyanın en iyi kömürleri üretilmektedir.
Tarihte de İpek Yolunun denize açılan kapısı olan Abhazya, zengin kömür havzasına ve değerli mermer yataklarına sahiptir. Abhazya’daki ağaç çeşitliği nedeniyle bu zamana kadar önemli bir gelir kaynağı olan ağaç ürünleri sektörü, son zamanlarda ormanların koruma altına alınmasıyla askıya alınmıştır.
*
Kültür
*
Ana madde: Abhaz kültürü
Kültürlerine son derece düşkün olan Abhazlarda kadına önem başta gelen değerlerdendir. Abhazlarda kadının yeri erkekler kadar önemlidir.
Abhaz kadını erkekler gibi at biner, misafir geldiğinde erkeklerle oturabilir, en az erkekler kadar söz söyleme ve düşünce özgürlüğü hakkına sahiptir. Abhazlar, Çerkesler'deki Xabze gibi, kendi kültürlerine "Apsuara" derler.
Abhazların ataları, MÖ III. binyıl da Batı Kafkasya'da megalitik kültürün yaratıcıları olarak kabul edilir (megalitler - devasa taş bloklardan oluşan binalar). MÖ 1. binyılın başlangıcında metal bilimi konusunda uzmanlaştılar ve MÖ 8.-7. yüzyıllarda, demiri üretme ve işlemede dünyada bir ilk oldular.
*
Yüzey şekilleri ve iklim
*
Abhazya, Kuzeybatı Kafkasya'da Karadeniz’in kuzey kıyılarında 8.600 km²’lik bir alanı kapsar. Kafkas Dağları Abhazya’yı kuzey ve kuzeydoğuda, Rusya Federasyonu içindeki Çerkesya topraklarından ayırır. Abhazya’nın doğusunda Gürcistan yer alır. Güney ve güneybatısı Karadeniz’le çevrelenmiştir.
Abhazya’nın büyük bölümü (yaklaşık % 75) dağlardan oluşur. Nüfusun büyük bölümü kıyı kesimlerinde, düz alanlarda ve alçak kesimlerde yerleşmiştir. Büyük Kafkas Dağları bölgeyi kuzeyden tamamen kuşatır. Dağların yüksekliği pek çok yerde 4.000 m civarındadır. İklimi genel olarak ılımandır.
*