#KRAL İSTEYEN KURBAĞALAR#
*
Çok eski zamanların birinde kocaman bir gölde geveze kurbağalar yaşarmış. Kimse karışmazmış onlara, kendilerini çok mutlu ve özgür hissederlermiş, ama gel zaman git zaman sıkılmaya başlamışlar ve Tanrı Zeus’a istekte bulunmuşlar:“Ne olur bize bir kral gönder, ne zaman ne yapacağımızı söylesin bize,” diye yalvarmışlar.
İlk başta önemsememiş Zeus ama kurbağalar o kadar gürültücü, o kadar gevezeymişler ki Zeus sonunda dayanamayıp eline geçirdiği bir odun parçasını yukardan gölün ortasına fırlatıvermiş. Korkan kurbağalar bir süre seslerini çıkarmamışlar. “Zeus’un gönderdiği kralın sağı solu belli mi olur? Sakin gibi görünür ama yaklaşanın canına okur belki de,” diye düşünmüşler.
Bir zaman sonra genç bir kurbağa çekinerek odun parçasına yaklaşmış, yanına gitmiş, önce dokunmuş, sonra üzerine çıkmış, ardından üzerinde zıplamaya başlamış. Bu kral ne yaparsan yap hiç sesini çıkarmıyormuş. Göldeki bütün kurbağalar krallarının yanına koşmuşlar, bütün gün üzerine çıkmışlar, tepinmişler. Sonunda kralları pis ve yosunlu bir hale gelmiş, kurbağalar da zaten krallarından bıkmışlar.
Ertesi gün Zeus’tan yeni bir kral istemişler. Öylesine gevezeymişler ki sonunda Zeus dayanamamış ve iyi bir ders vermek için onlara kral olarak bir yılan göndermiş. Geveze kurbağaların bu kez de yeni kraldan ödleri kopmuş, çünkü bu kral çevrede bulduğu bütün kurbağaları bir lokmada midesine indiriyormuş.
Kurbağalar yeni bir kral için vıraklamaya başladıkları anda Zeus şöyle demiş: “Size önce iyi ve uysal bir kral verdim, beğenmediniz. O halde şimdi bu kralınızı beğenmek zorundasınız, çünkü bunu da istemezseniz daha kötüsüne razı olmak zorunda kalabilirsiniz.” O günden sonra kurbağalar durumlarına razı olup yeni bir kral istememişler.